Günlük hayatımızda neşeli, üzüntülü, heyecanlı, hayal kırıklığına uğramış gibi sayısız duyguyu deneyimler ve birlikte el ele yol alırız.  Bazen bir duygu daha ön plandayken bazen de birden fazlası iç içe geçmiş olabilir. İyi duygu ya da kötü duygu diye ayırmak mümkün olmamakla birlikte hepsi bize ait. Bizim birer parçamız ve kabul edilmeyi ve dinlenilmeyi beklemekte. İhtiyaçlarımızı bize hatırlatmakta ve önlem almamızı sağlamaktadır. Kaygı yaşamımızın doğal bir parçasıdır ve gün içerisinde değişik konularda örneğin sağlığımızla, okul sınavlarımızla, ekonomik durumumuzla ilgili endişe duyabiliriz. Olumsuz ve hiç yaşanılmaması gereken bir duyguymuş gibi bahsedilse de herkes tarafından yaşanabilecek olağan bir tepkidir. Peki, kaygının bize nasıl katkısı vardır?

Kaygının en önemli özelliği tehlike durumunda hareketlenmemizi ve karar verip kurtulmamızı sağlamaktır. Aynı zamanda kaygının yaratmış olduğu uyarılma belirli bir ölçüde olduğunda performansı da artırmaktadır. Ancak, kontrol edilemez ve sık ortaya çıkıyorsa, hayatın alanlarını olumsuz etkilemeye başlamışsa ve kaçınma davranışı gösterilmesine sebep oluyorsa yardım alma vakti gelmiştir.

SINAV KAYGISINI NEDİR VE NASIL ANLAŞILIR?

 

Sınav kaygısı, öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan kaygıdır. Bireyde uyku sorunlarına, dikkat ve odaklanma güçlüğüne, çok çalışmasına rağmen performans düşüklüğü, öfke patlamalarına, çalışmayı sürekli ertelemeye, başarısızlık düşünceleri ve korkusuna, terleme, çarpıntı, mide-bağırsak problemleri gibi fizyolojik, bilişsel ve duygusal belirtiler ile kendini gösterebilir.